Yoga Çocukluk Travmalarından İyileşmeye Nasıl Katkı Sunar?
Bilimsel Literatürde Travma ve Yoga İlişkisi

Bedeniniz size hikâyenizi anlatıyor olabilir mi?
Öne kapanmış omuzlarınız, çukurlaşmış beliniz ya da bir yana daha fazla eğilmiş duran boynunuz?
Siz kendi bedeninizi düşünürken ben size yanıt vereyim,
Kesinlikle öyle.
Somatik yoga ve hareketi öğrendiğim hocalarım olan James Knight ve Sarrah Warren’ın hocası, Hanna Somatic Education yönteminin kurucusu Thomas Hanna’ya göre bunlar bedenin tehlike ve tehditlere karşı verdiği ilkel reflekslerin kronikleşmesinin birer sonucu. Her birinin altında da korku ve kaygı var.
Travma Bedende Nasıl Saklanır?
Yani yaşadıklarımız, özellikle de travmalar sadece zihnimizde değil, bedenimizde de yer ediyor. Bebeklikte bakım verenlerle yaşanan deneyimler, çocuklukta yaşanan ihmal, yalnızlık ya da “sevilmeye layık değilim” hissi; sözsüz dönem bile olsa tüm bunlar sinir sistemimize, hormonlarımıza, yani bedene kaydolur. Yıllar sonra, yetişkinliğimizde bu kayıtlar gerginlik, kopukluk, duygulara yabancılaşma ve ilişkilerde zorlanma olarak kendini gösterebilir.
Bessel van der Kolk’un sözleriyle: “Travma bedende kayıtlıdır.”
Neden Geleneksel Terapiler Her Zaman Yeterli Olmayabilir?
Araştırmalar, çocukluk çağı istismarıyla ilişkili Travma Sonrası Stres Bozukluğunda (TSSB) geleneksel yöntemlerle tedavi yanıtının daha düşük olduğunu gösteriyor (van der Kolk et al., 2007). Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR gibi maruz bırakma temelli tedaviler, TSSB için genellikle etkili yöntemler. Ancak araştırmalar kronik travma geçmişi olan kişilerde bu yöntemlerin her zaman tam yanıt vermediğini; bazı semptomların hâlâ devam edebildiğini gösteriyor.
Bunun nedenleri şöyle açıklanıyor:
Çocukluk travmaları karmaşık ve kronik olabiliyor
Terapide travmatik uyaranlarla karşılaştıklarında kişilerin öz-düzenleme (self-regulation) becerileri zorlanabiliyor
Sözsüz dönemde deneyimlenen duyguları kelimelere dökmek zor olabiliyor.
Yaşanan yoğun duygular nedeniyle bedensel farkındalık kaybolduğunda, semptomları konuşarak düzenlemek güçleşiyor
Benim deneyimim de bunları doğruluyor.
Mini Hikaye: Bilişsel Terapilerden Somatik Yoga’ya Nasıl Geldim?
Benim duygusal ihmal yaşadığım bir çocukluk hikayem var. Bunun etkilerini 20lerimin ortalarında ODTÜ’de yüksek lisansımı bitirirken yaşadığım anksiyete ile fark etmeye başladım. İyileşme yolculuğuma 2012 ‘de psikoterapi ile çıktım. Sonra destekleyici olarak yoga hayatıma girdi ve hep kaldı. 2016’da da ilk eğitmenlik eğitimimi aldım. Bir kaç yıl sonra da Somatik Deneyimleme ile tanıştım ve her bir seansımda bedenimin neleri bıraktığını (ya da bırakmak istemediğini ) gördüm. Benim için inanılmaz bir tecrübeydi. Bedenim titriyor, uyuşuyor, hareket ediyor ve bir şeyler değişiyordu. Somatik hareket ve somatik yoga eğitimleri alma nedenim de bu bilgiyi, deneyimi bedenime her gün yaşatabilme ve öğrencilerimle de paylaşabilme isteğim oldu. Hala her ikisinin bileşiminden (bilişsel ve bedensel pratikleri birlikte uygulamaktan) çok fayda görüyorum ve bana fikrimi soran öğrencilerime de bunu öneriyorum.
Yoga: Bedeni ve Zihni Yeniden Bütünlemek
Yoga; nefes, hareket ve gevşeme yoluyla kişinin şimdiki ana dönmesini, bedeniyle yeniden güven ilişkisi kurmasını ve kendini daha bütün hissetmesini destekleyen kadim bir araç. Siz de farkındasınızdır, son 10-15 yıldır yoga, hekimler tarafından da stres ve kaygı için önerilen bir yöntem haline geldi (ne mutlu ki) Araştırmalar, yoga uygulamalarının kaygı, depresyon ve kronik ağrıyı azalttığını, ayrıca TSSB belirtilerinde (tekrar yaşantılama, aşırı tetiklenme, bedensel gerginlik) iyileşme sağladığını gösteriyor (Mitchell et al., 2014; van der Kolk, 2006).
Fakat önemli bir nokta var, her yoga türü bu etkiyi sağlamıyor. Şimdi size Travma Sonrası Stres Bozukluğu olan (TSSB) bir grup ile yapılan bilimsel bir çalışmadan bahsedeceğim ve hangi tür yoganın, neden iyi geldiğini ve benim de derslerimde nelere , neden özen gösterdiğimi daha iyi anlayacaksınız.
Travma Duyarlı Yoga (Trauma Sensitive Yoga)
Bu Jennifer West ve ekibi tarafından 2017’de yapılan bir çalışma (West, Liang & Spinazzola, 2017). Çalışmada çocukken yaşadığı istismarına bağlı kronik TSSB yaşayan 31 kadın 10 haftalık Travma Duyarlı Yoga (TDY) programına katılıyor.
Katılımcılar 18–58 yaş aralığında, en az üç yıl terapi geçmişleri var ve hâlâ psikoterapi görmeye devam ediyorlar. Ayrıca çoğunun daha önce yoga ya da farkındalık deneyimi yok.
Program boyunca katılımcılar, haftada bir gün 60 dakikalık derslere katılıyorlar Dersler TDY konusunda özel eğitim almış bir ruh sağlığı uzmanı/yoga öğretmeni tarafından veriliyor. Derslerde Hatha yoga temelli duruşlar (asanalar), nefes çalışmaları ve sessizlik üzerine odaklanılıyor.
Öğretim tarzı klasik yogadan farklı:
Davetkâr bir dil kullanılıyor (“istersen deneyebilirsin…”).
Katılımcılara her zaman seçim özgürlüğü veriliyor (yapmayabilirsin, dinlenebilirsin vb)
Travmayı tetikleyebilecek unsurlar ( ilahi/manevi ritüeller, grup içinde kişisel hikâye paylaşımı) kullanılmıyor.
Odak, yalnızca bedende kalmak ve kişinin o anda hissettiğini güvenle fark etmesine destek olmak üzerine.
(şimdi anladınız değil mi, zorlama yok, karşılaştırma yok, hadi hadi yaparsın yok)
Sonuçlar etkileyici
Çalışma, yalnızca TSSB semptomlarını azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda kadınların kendileriyle ve bedenleriyle ilişkilerini de dönüştürüyor. Her bir katılımcıyla görüşmeler yapılıyor ve şu beş ana temada gelişme öne çıkıyor: şükran ve şefkat, bağlılık, kabul, merkezlenme ve güçlenme.
Travma yaşayan, kendini sürekli gergin ve zayıf hisseden birileri için bu hisleri deneyimlemek ne kadar muazzam düşünsenize…
İyileşme Dalgalı Bir Yolculuk
Siz de biliyorsunuz, duygusal ya da fiziksel ihmaller, istismarlar içeren çocukluk travmaları derindir. Bedende de, ruhta da iz bırakır. Bu izler hızlıca silinmez; iyileşme zaman alır ve dalgalıdır. Destek gerekir, birliktelik gerekir, el ele tutmak gerekir. Ve yoga gibi bedeni sürece dahil eden yöntemler, kendimize yeniden şefkatle yaklaşmamıza ve bedenini dostça keşfetmemize yardımcı olur. Matımızda gelişen tavır yavaş yavaş hayatımıza taşmaya başlar.
Benim derslerimde de niyetim:
Katılımcıların bedenlerinde kendilerini güvende hissetmelerine
Şimdiki anda kendilerini merkezlenmiş hissetmelerine
Daha bütün ve dengeli hissetmenin bedensel farkındalığını yaşamalarına
Kronik ağrılardan özgürleşmelerine
Geniş ve rahat nefesler alarak gevşemelerine
Güvende, bağlantıda ve sıcak hissederek dinlenmelerine destek olmak
Bu yüzden derslerde özellikle:
Katılımcılara seçim özgürlüğü sunuyor,
Bedende kalmayı ve nefesle bağlantıyı destekliyor,
Travmayı tetikleyebilecek unsurlardan uzak duruyor,
Her hareketi ve nefesi şefkatle deneyimlemelerini teşvik ediyorum.
Eğer siz de bedeninizle güvenli bir ilişki kurmak, kendinizi merkezlenmiş ve daha bütün hissetmek istiyorsanız, 15 Ekim’de başlayacak 8 Haftalık Sinir Sistemi Düzenleyici Yoga Programına katılabilirsiniz.
Umarım yazdıklarım, paylaştıklarım kendinizle olan ilişkinize katkı sağlıyordur. Hepinize sevgilerimi gönderiyor, içinizdeki çocuklara birer kırmızı balon hediye ediyorum.
Haftaya görüşmek üzere
Müge
Kaynaklar:
Van der Kolk, B. A. (1996). The Body Keeps the Score: Memory and the Evolving Psychobiology of Posttraumatic Stress. Harvard Review of Psychiatry, 1(5), 253–265. https://doi.org/10.3109/10673229409017088
Van der Kolk, B. A., Spinazzola, J., Blaustein, M., Hopper, J. W., & Lanius, R. A. (2007). A Randomized Clinical Trial of Eye Movement Desensitization and Reprocessing, Fluoxetine, and Placebo in Posttraumatic Stress Disorder. Journal of Clinical Psychiatry, 68(1), 37–46. https://doi.org/10.4088/JCP.v68n0106
Mitchell, K. S., Dick, A. M., DiMartino, D. M., Smith, B. N., Niles, B. L., Koenen, K. C., & Street, A. E. (2014). A Pilot Study of a Randomized Controlled Trial of Yoga as an Intervention for PTSD Symptoms in Women. Journal of Traumatic Stress, 27(2), 121–128. https://doi.org/10.1002/jts.21903
West, J., Liang, B., & Spinazzola, J. (2017). Trauma Sensitive Yoga as a Complementary Treatment for Posttraumatic Stress Disorder: A Qualitative Descriptive Analysis. International Journal of Stress Management, 24(2), 173–195. https://doi.org/10.1037/str0000040

